2018 Yılından Kitap Tavsiyeleri

Aşağıdaki listede 2018 yılı ile 2019’un şimdiye kadar geçen zaman aralığında okuduğum bazı kitapların isimlerini içeriyor. Normalde kitapları çalıştığım konuya göre bir sıra ile okuyorum fakat aşağıda karışık bir halde listeledim. Bu yazıyı bir ayetsel.org geleneği haline getirip her yıl veya daha da kısa zaman aralıklarıyla benzer yazılar yazarak devam ettirmeyi düşünüyorum. Böylece yarın bir gün bu kitaplardan birini okumayı düşünen biri belki bu adrese denk gelir ve ufak da olsa vereceği karara bir etki eder…

1-) Kuran’a Göre Araştırmalar 1-7 – Hüseyin Atay: 7 kitaptan oluşan bu kitap dizisi Kuran ayetleri ışığında çeşitli konularda açıklamalar yapıyor. Durumunuz uygunsa bu 7 kitaptan örneğin 5 set alıp yakınlarınıza hediye etmenizi tavsiye ederim. Her kitap bir günde okunabilecek kadar kısa ve sade bir şekilde yazılmış. Bu nedenle Kuran ile bağlantısını yeni yeni kurmaya başlayanlarımız için iyi bir okuma olabileceğini düşünüyorum. Eğer vaktiniz yetiyorsa yazarın tüm kitaplarını okuyun. Ayrıca kendisinin çok duyulmamış bir de Kuran çeviri çalışması var, onu da kesinlikle öneririm. Neden önerdiğimi merak ediyorsanız belki şu örnek bir fikir verebilir:

2-) Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran’daki Ortak Ayetler – Zakir Barutçu: Bu kitabı okumadan önce başlıkta geçen diğer kitaplar ile Kuran arasındaki ortak noktaların bu kadar fazla olduğunu bilmiyordum. Elbette ortak nokta derken gösterilen hedeften değil, anlatılar arasındaki bağlantılardan bahsediyorum. Kısa bir kitap olduğu için her ne kadar doyurucu bir içeriği olmasa da bir saat içerisinde hızlıca okuyabileceğiniz için göz atmaya değer.

Kitap, nadir görülen bir şey olarak dinin ne olduğunu açıklayan çeşitli tanımları hatırlatarak başlıyor. Olumlu bir şekilde başlıyor olmasına rağmen ne yazık ki o şekilde devam etmiyor. Dinler tarihine göre dinler, Kuran’a göre ise yalnızca bir tane gerçek din vardır. Biz hangisine güvenerek düşüncelerimizi oluşturacağız? Kitapta Hristiyanlık başlığı altında “Bu dinin peygamberi İsa Aleyhisselamdır” diye bir cümle geçiyor. İslam başlığı altında ise “Mekke’de doğmuş, çok kısa zamanda gelişerek dünyanın önemli dinleri arasına girmiştir” deniyor. Bir başka yerde İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik tek tanrılı semavi dinler şemsiyesi altına sokuluyor. Oysa ne Yahudilik ne de Hristiyanlık tek tanrılı bir din değildir. Kuran ölçütüyle baktığımızda bunlar gerçekten birer din de değillerdir. Allah’ın farklı adlar altında bu dinleri gönderdiğinin delili nedir? Elbette bunlar yüzyıllardır tartışılan konular. Fakat Kuran ile ilişkisini güçlendirmeye çabalayan biri olarak benim Kuran’dan anladığım şey yalnızca bir tane gerçek dinin /yasanın /yükümlülüğün /ahlak sisteminin olduğu ve her zaman insanlara bunun hatırlatıldığı. Allah, Kuran’ı tanımlarken ondan neden “zikir” /hatırlatıcı diye bahsediyor? Neyi hatırlatıyor bu kitap? Bunları sormamız lazım. Tek gerçek dinin dışında kalanlar ise insanın yapısına yerleştirilmiş olan ihtiyacını gidermek için ya uydurulmuş ya da gerçek olan dinin bozulmaya uğrayarak başkalaşmış diğer hallerini temsil ediyorlar. Eğer bu ayrımı en başta yapmazsak sonradan çözülemeyecek birçok sorunun ortaya çıkacağını sanıyorum.

Kitap eski bir kitap, o nedenle sanırım artık baskısı bulunmuyor. Belki sahaflarda veya internet üzerinden bulabilirsiniz.

3-) Kuran Işığında Aracılık ve Şirk – Abdulaziz Bayındır: Bu kitabı ikinci defa okudum. Bayındır, ayetler ışığında aracılığın, şirkin ne olduğunu herkesin anlayabileceği şekilde açıklıyor. Bu kitabın bir de Kuran Işığında Tarikatçılığa Bakış isimli bir benzeri daha var. Onda ise şu anda da çok tanınan ve takipçisi olan bir tarikatın takipçileri ve başındaki kişiyle yaptığı tartışma üzerinden tarikat kurumlarına ve takip ettiklerine bir eleştiri getiriyor. Bu iki kitapla birlikte bir de Kuran’daki Din ve Uydurulan Din kitabını alıp dostlarınıza hediye ederek kendiniz için önden bir şeyler gönderebilirsiniz.

4-) Kuran’daki Namaz – Sonia Cihangir: Yarım saat içerisinde okuyabileceğiniz, geleneksel algıdaki namaz kavramı konusunda aklınıza soru işaretleri sokabilecek bir kitap. Kitapta Kuran’da geçen “salat” kavramının ne anlama geldiğine kısaca bir göz atılıyor. Sonucunda ise “salat” kavramının ayetlerdeki bağlamına göre doğaya uyum sağlayarak desteklemek, toplumsal dayanışma içinde olup Allah’ın indirdiği yasaları toplumda ayakta tutmak, uygulamak ve sürdürmek, bir de Allah’tan destek istemek için kılınan ritüel namaz olarak üç anlama gelebildiği sonucuna ulaşılıyor. Minik bir başlangıç yapmak için güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Sonia Cihangir’in çalışmalarında beni biraz rahatsız eden tek şey yabancı kelime içeriyor olmaları. Bunun dışında Kuran çalışmalarını ilgiyle takip ediyorum. Yabancı kelime kullanmasını, Türkçenin anadili olmadığını göz önünde bulundurarak anlayışla karşılamamız gerektiğini düşünüyorum. Yanlış bilmiyorsam kendisinin hazırladığı bir “meal“i de var. Henüz okuma fırsatım olmadı fakat okumak istediğim “meal“lerden birisi. Ayrıca Youtube sayfasında sabahları kalktığınızda hazırlanırken kenarda açıp dinleyebileceğiniz videoları da var. Örneğin bir süre önce yüklediği şu video önceki yazıda hissettirmek istediğim şeylerden birini çok daha kısa bir sürede başarıyor gibi…

5-) Salata Yürüyüş – Cengiz Yardım: Önemli konulardan biri olan “salat” konusunda yazılmış az sayıda eserden bir diğeri. Çok şükür ki bu konuda araştırma yapan insanların sayısı artıyor. Cengiz Yardım bu çalışmasında Kuran’daki “salat” kavramının izlerini takip ediyor ve kaybetmiş olduğumuz “salat“ı ortaya çıkarma konusundaki çalışmalara kendi katkısını sunuyor. Konu ile ilgili genel bir bakış açısı edinmek ve ilgili ayetlere çalışmaya başlamak için güzel bir çalışma olmuş. Bazı konularda fikirlerimi değiştirdi. Daha sonra “salat” kavramını araştırırken üzerinde çalışacağım kaynaklarımın arasına ekledim. Tavsiye ederim.

6-) Din Nedir? – Selim Çalışkan: Bu kitabı raflarda görebilir miyiz merak ediyorum. Okuduğumda ufkumu oldukça genişletti, ayrıca kaynakçasından da çok yararlandım ve yararlanmaya devam ediyorum. Bu kitapta günlük hayatta din ve din dışı diye yapılan ayrımın yapaylığını, din adı altında anlatılmayan ve bazen gizlice bazen de açıkça insanlara dayatılan birçok düşünce sisteminin -İnsan Hakları, Liberalizm, Feminizm, Maddecilik, Ekonomi, Şuizm, Buizm vb.- aslında birer sahte din olduğunu kanıtlarıyla göreceksiniz. Kesinlikle okunmalı. Bu listeden yalnızca bir tane kitap seçecekseniz bu olmasını dilerim. Eğer kitabın uzunluğundan gözünüz korktuysa (!) işe yazarın şu yazısını okumakla başlayabilirsiniz. Fakat gözünüz korkmamak zorunda. Çünkü her sabah ne için uyandığınızı öğrenebilmek o kadar kolay değil. Eğer bunu öğrenebilmek için 90 sayfa okumaya üşeniyorsanız insan için ancak çalıştığının karşılığı olacağını sizlere hatırlatırım.1 Tüm bunlara rağmen okumayı erteleyecekseniz en azından görsellerine bir göz atın, onlar sizi okumaya ikna edecektir.

7-) Endişeli Muhafazakarlar Çağı – Volkan Ertit: Bu kitap toplumumuzun sanıldığın aksine dindarlaştığını değil, dinden uzaklaştığını iddia etmekle kalmıyor, ayrıca bunu delillendiriyor. Kitabın incelemesini şurada bulabilirsiniz.

8 -) The Upward Spiral – Alex Korb: Bu kitabı şükran duygusu üzerine araştırma yaparken keşfettim. Yüzeysel bir özetle bunalım durumlarında hayatınızda yapacağınız küçük değişiklerle kendi kendinizi iyileştirebileceğinizden bahseden bir kitap. Bazı bölümlerindeki tavsiyelerin Kuran’ın hedeflediği örnek toplumu oluşturma konusunda yol gösterici olabileceğini düşündüğüm için listeye ekliyorum. Ayrıca kaynakçasında gezindiğinizde karşınıza çıkacak olan doğadaki ayetler ilginizi çekebilir.2

9-) 100 Simple Secrets of Great Relationships – David Niven: Kuran bağlısı olmaya çabalayan birinin insanlarla olan ilişkileri konusunda hassas olması gerektiğini ne yazık ki biraz geç fark ettim. Aslında Kuran bağlısı olsun veya olmasın herkesin buna dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü insanlar olarak tek başımıza var olamayız. Ancak birlikte hayatta kalabiliyoruz. Öyleyse bunu en iyi şekilde yapmak için çabalamamız gerekiyor. Bu kitap benim bu eksikliğimi gidermek için okuduğum ilk kitaplardan biri. 100 başlık altında 100 farklı öneriyi günlük hayattan örneklerle ve bilimsel çalışmalarla destekliyor. Yine doğadaki bazı ayetleri görebilmek açısından faydalı bir kitap. Ayrıca günlük hayatta ikili ilişkilerde sıkça kapıldığımız birçok yanılgıyı da çürüttüğü için okumak gerek.

10-) Dünden Bugüne Türklerde Dil ve Din – Cengiz Özakıncı: Kuran’ı anlamayı istiyorsanız bu kitabı kesinlikle okuyun. Cengiz Özakıncı ülkemizde çok nadir görülen gerçek aydınlardan bir tanesi. Bu kitabında bize dini anlamak için en önemli aracın dil olduğunu delilleriyle kanıtlıyor. Sadece din için değil, diğer birçok şey için de kendi dilimizi kullanmanın ne kadar önemli olduğunu bu kitapta göreceksiniz. Kültürüne ve diline sahip çıkmayan hiçbir topluluk hayatta kalamaz. Allah’ın bizi topluluklara ayırması birbirimizin topluluklarını yok etmemiz için değildir. Dillerimizin ve renklerimizin farklı olması da boşuna değildir. Bu kitabı okuyun, sonrasında yazarın geri kalan kitaplarını da okuyun. Eğer zamanınız elveriyorsa Youtube üzerinde yazarın uzun süredir katıldığı “Tarihin Bilinmeyen Yüzü” programlarını da izleyin.

11-) Geniş Ortadoğu Projesi – Erol Bilbilik: Bu kitabı Cengiz Özakıncı’nın Euro-Dolar Savaşı kitabı ile birlikte okumanızı tavsiye ederim. Saddam’ın ve Kaddafi’nin öldürülmeden önce yaptıkları ortak şey ne idi bilmiyorsanız okuduktan sonra öğreneceksiniz. Devamında bu konuyu 11 Eylül olaylarını ve sonuçlarını da kapsayacak şekilde genişleterek zihninizi açacak bir araştırma yapabilirsiniz. Hatta daha da güzeli, bununla ilgili bir de yazı yazarsınız. Böylece hepimiz faydalanabiliriz.

12-) Akıl, Bilim ve Kuran Işığında Dinler ve Dünya Egemenliği – Sedat Şenermen: Bu kitapta yazar Hristiyanlığın ve Yahudiliğin dünya egemenliği ile ilgili görüşlerini inceliyor. Bu ikisinin dünya egemenliği konusunda neden birbirlerine destek olduklarını, nasıl destek olduklarını anlatıyor. Yahudiliğin Hristiyanlık üzerindeki etkisi, Protestanlığın ve Püritenliğin Yahudiliğe yaptığı katkılar, Yahudilerin köle ticareti ile ilgisi, Avrupa’nın dinden uzaklaşma süreci, eskinin kötülenmesi ideolojisinin oluşum süreci, misyonerlik faaliyetleri vb. birçok konu hakkında derleme bilgiyi bu kitapta bulabilirsiniz. Ayrıca eğer doyurucu gelmez ise, kitabın oldukça kabarık bir kaynakçası da var.

13-) Yahudi Tarihi Yahudi Dini – Israel Shakak: Örtücülerin insanların Allah’ın yolundan alıkoymak için mallarından harcadıklarını biliyoruz. Yahudilerin bu örtücülük konusunda ciddi bir zaman ve emek harcayanlar arasında olduğu da bir gerçek. İslam üzerine yaptıkları çalışmaların derinliğini de düşündüğümüzde onları tanımak zorunda olduğumuz apaçık. Yahudilerin kendilerinden olmayanlara nasıl baktıkları ve Yahudiliğin genel çerçevesi ile ilgili başlangıç yapmak için güzel bir kaynak. Devamında yine başlangıç aşaması olarak Roger Garaudy’nin konu ile ilgili kitaplarına bakabilirsiniz.

14-) The Feminist Lie – Bob Lewis: Bu kitap feminizmin iddia ettiği şeyi savunmadığını, hedeflerinin bambaşka olduğunu delilleriyle birlikte ortaya çıkaran tokat gibi bir kitap. Eğer derdiniz gerçeği takip etmek ise, yalnızca bu kitabı okumak sizi feminist olmaktan vazgeçirebilecek kadar net ve yeterli. Eğer Allah’ın bize hedef gösterdiği toplumu oluşturmak gibi bir derdimiz varsa, ya da daha geniş bir ifadeyle yaşanabilir ve iyilik üreten bir toplum oluşturmak gibi bir derdimiz varsa bir an önce bu toplum çürüten dinleri /ahlak sistemlerini ayıklamamız gerekiyor. Unutmayın ki Allah hiçbir topluma din gününe kadar ayakta kalma sözü vermemiştir. Allah’ın değişmez yasalarından uzaklaşan her toplum bir süre sonra çökecektir. Şu anda dünya üzerinde sürekli pompalanan ideolojilere baktığımızda bunların ortak buluştukları bir nokta da toplumsal yaşamı yok ediyor veya edecek olmalarıdır. İnsanın yalnızca toplumla ayakta kalabileceğini düşündüğünüzde tüm dünyaya pompalanan bu zararlı düşünce sistemlerinin hedefinin ne olduğu az çok ortaya çıkıyor sanıyorum. Eğer demek istediğim şeyin canlı örneklerini görmek istiyorsanız insanlık tarihinde kurulan medeniyetlerin kuruluş ve çöküş anlarındaki durumlarını incelemekle işe başlayabilirsiniz.

Kitap kırmızı hapı içmenizi sağlamak için yeterli fakat ne yazık ki yazar feminizm konusunda gösterdiği ince çalışmayı Kuran konusunda göster(e)memiş. Hemen her bölümde kullandığı kavramların tanımını özenle yapmasına rağmen, söz konusu olan İslam olunca yalnızca aşağılayıp geçiştirmiş. İslam nedir, Kuran nedir hiç sormamış bile. Herhalde kitabı okuyan herkesin İslam’ın ne olduğu ile ilgili ortak bir fikre ulaştığını sanıyor. Yakın zamanda bu kitabın incelemesini blogda yazacağım. Eğer konuya ilgili iseniz beklemede kalınız.

15-) Elektirikler Kesikti Çalışamadık Allahım! – Ali Rıza Safa: Dini anlamak ve yaşamak konusunda dilin etkisi ile ilgili başka bir kitap. Kitap Türkçe “ibadet” konusunu Kuran ışığında ele alıyor. Kısmen uzun ama akıcı. Yazarın Kuran çeviri çalışmasını da ayrıca tavsiye ederim. Tıpkı Hüseyin Atay gibi Türkçe kelimelerin kullanımına özen gösteren ve pek bilinmeyen bir çeviri çalışması var. Aşağıda çevirisinin bir örneğini görebilirsiniz:


16-) Bütün Eserleri – Said Halim Paşa: Bu kitap Kuran’ın günleri aranızda döndürüp dururuz3 derken ne demek istediğini anlamamıza biraz yardımcı olabileceğini düşündüğüm bir kitap. Osmanlının çöküş dönemi ile ilgili toplumsal durum hakkında tespitler bulabileceğiniz bu derleme kitap bize bir şeyi anlatıyor: çökmek için çağrı yapan bir toplumuz. Çöküş dönemi sırasında toplumda görülen belirtilerin hemen hemen hepsi ne yazık ki bugün Türk toplumunda yine görülüyor. Aranızda iyiye ve güzele çağıracak olan topluluğun bir parçası olmak isteyen dostlarımız var ise bu kitabı okusun. Özellikle taklitçilikten bahseden bölümü okurken günümüzde ne yaptığımızla karşılaştırmaya özen gösterin…

17-) İncil’in Kısa Bir Özeti – Tolstoy: Tolstoy bu kitabında kendi bakış açısıyla İncil’i anlatıyor. Eğer Tolstoy’un anlam arayışı ile ilgili kitaplarından herhangi birini okumadıysanız okumaya bu kitaptan önce İtiraflarım kitabı ile başlamanızı öneririm.

18-) Kritik Düşünce – Richard Paul ve Linda Elder: Konusunda Türkçe olarak bulabileceğiniz nadir eserlerden biri. Bildiğim kadarıyla her ne kadar çevirisi kötü de olsa bu kadar kapsamlı tek Türkçe çeviri eser. Kitap sağlıklı düşünmeyi öğretmeye çalışıyor. Eğer güdülen bir koyun olmak istemiyorsanız bu kitaba kesinlikle çalışmanız gerek. Kitapta 17 bölüm var ve tüm bölümler oldukça detaylı bir şekilde işlenmiş. Ayrıca çoğu bölümde anlatılan konu ile ilgili sık sık örnekler verilmiş. Bu kitapla beraber tartışmalar esnasında yapılan hileler ile ilgili ek okuma olarak Schopenauer’un Tartışma Sanatının İncelikleri kitabını da okuyabilirsiniz. Bu hileleri yapıp tartışmaları kazanmak için değil, bu hileleri yapanları saptayabilmek için.

19-) Aydınlanmanın Keşif Araçları – Şaban Ali Düzgün: Bu kitabında Düzgün, İslam toplumunda bir aydınlanmanın olabilmesi için elimizde hangi araçların olduğunu inceliyor ve bunları Kuran çerçevesinde temellendiriyor. Bu kitabı okuyup da önümüzde gereken her şey olmasına rağmen nasıl bu yükseliş başlamamış diye şaşırmamak elde değil. Şaban Ali Düzgün’ün tüm kitaplarını tavsiye edebilirim. Bazı yerlerde dili biraz ağırlaşıyor bazen de tekrarlama yapıyor. Bunun dışında tüm kitaplarını beğenerek okudum.

20-) Ne Yapmalı? – Oktay Sinanoğlu: Oktay Sinanoğlu’nu okumadan yetişen birinin küçük de olsa bir yanının eksik kalacağını düşünüyorum. Tüm kitaplarını okumak gerek ama yalnızca bir tanesini okuyacak kadar zamanınız varsa o zaman Bye Bye Türkçe kitabını okumanızı öneririm. Sevgilisini cinsel şakalarla uyandırırken videoya çeken geri zekalı gençlerin videolarını yayınlamak konusunda hiçbir sakınca görmeyen veya yalnızca 18 yaş uyarısı koyan Youtube, nedense bu adamın videolarını ortadan kaldırıyor. Yer imlerime eklediğim çoğu videosu her nedense bir hafta sonra ulaşılamaz oluyor. İmkanınız var ise videolarını da arşivleyin. Her ağızdan duyamacağınız şeyler anlatıyor. Üstelik bizzat tanık olmuş biri olarak…

  1. Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başkası yoktur. (53/39)
  2. Doğadaki ayetler ile ilgili örnek olması açısından şu yazıyı okuyabilirsiniz.
  3. Eğer size bir sıkıntı isabet ederse, başka insanlara da benzeri sıkıntı isabet etmiştir. Bu günleri, insanlar arasında döndürüp dururuz. Bu, Allah’ın içinizdeki gerçek inananları ayırt etmesi ve gerçeğin tanıklarını belli etmesi içindir. Allah, zalimleri sevmez. (3:140)
Bu yazı Kitap İncelemesi kategorisine gönderilmiş ve , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

2018 Yılından Kitap Tavsiyeleri için 4 cevap

  1. Bayındır’ın kitabının ortak koşuculuğun ne olduğunu herkesin anlayabileceği biçimde açıklayabildiğine katılmıyorum. Bayındır’ın din kavramını tam da sekülerlik savunucularının anlamamızı istediği biçimde, yani geleneksel dinlerle sınırlı olarak anladığını görüyorum. Dolayısıyla ortak koşuculuğu anlatırken, açıkça “din” olma iddiasındaki öğretilerle sınırlı tutuyor. Oysa kendini “din dışı” olarak sınıflandıran ideolojiler de birer dindir. “Toprak işleyenin, su kullananındır” dediğimizde örneğin bu da bir dindir. Tanrı(lar)dan veya meleklerden veya din adamlarından söz edilmesi şart değildir. Bayındır burayı hiç görmüyor veya kitabın dışında bırakıyor. Yararlı bir okuma olmakla birlikte kitabında yalnızca rahiplere, hahamlara, şeyhlere kulluğun örneklerini veriyor. Bugün “fikirlere kulluk” diye de bir şey var ve daha büyük sorunumuz.

  2. Yorum der ki:

    Cengiz Özakıncının kitabı bize Türkçe sözcükler kullanarak da akıcı ve güzel bir metin ortaya koyabileceğimizi kanıtlıyor aynı zamanda. Ben okurken diline hayran kalmıştım, çok temiz ve anlaşılırdı. Demek ki yabancı sözcükler bir zorunluluk değilmiş. The Feminist Lie’a gelince. Sanırım Türkçe çevirisi yok ama dili sadeydi, rahat okunuyor. Bu tür kitaplarda çeşitli istatistikler paylaşılıyor ama haliyle Abd ve Avrupa ülkelerinin istatistikleri. Benzer çalışmaları kendi ülkemiz için de yapmak gerek aslında.

    • Selim der ki:

      Dil ve Din içerik ve tını olarak da tertemiz bir kitap. Yıllar oldu, arada açıp bakınca yeniden şaşırıyorum.

  3. Kalemzade der ki:

    Selam… Tesadüf eseri fark ettim: Bu kadar değerli eserin arasında kendi e-kitabımı görmekten mutluluk duydum. Cümlelerinizde özellikle de maksadımı net biçimde aktarmış olduğunuzu görmekten ötürü kitaptaki ifadelerimin yerini bulmuş olduğunu hissediyorum ve bu durum kalemime güvenimi pekiştiriyor. Belki de sadece bir e-kitap oluşundan ötürü geniş bir çevreye yayılamadı kitap. Bununla birlikte konuya meyli olan araştırmacı insanların ona ulaşabileceğini düşünüyorum. Teşekkür ederim paylaştığınız için.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir